Bu derste yansıma sismolojisinin nerelerde kullanıldığı açıklanmıştır. Özellikle kentsel planlamada ve bir depremde, binaların, yapıların güvenliğini sarsacak gizli yapıların bulunmasında oldukça yararlı ve önemli bir çalışma olduğunun altı çizilmiştir. Son zamanlarda kullanılan yüksek frekanslı jeofonlar ve jeoradarlarla da elde edilmek istenen hassas ve sığ bilgilere, yansıma sismolojisi uygulamaları ile ulaşılmaktadır. Bu ders kapsamında, yansıma sismolojisinde kullanılan terimlerin Türkçe karşılığı verilmiştir.
Dataset: veri kümesi, tectonic: tektonik, energy: enerji, impedance: iç direnç, receiver: alıcı, acoustic: akustik, cables: kablo, boundary: sınır, petroleum: petrol, seismic: sismik, shallow: sığ, geophysical: jeofizik, reflectivity: yansıtma, noise: gürültü, echolocation: ekolokasyon (sesle yer belirleme), exploration: keşif, transmission: aktarma, km: kilometre, wave: dalga, dynamite: dinamit, statics: statik, transmitted order: iletilen sıra / düzen, reflection: yansıma, method: yöntem, velocity: hız, elastic: elastik, datum: veri, company: şirket, water: su, offset: ofset, dengelemek, geologists: jeologlar, zone: bölge, interpretation: yorumlama, cetaceans: deniz memelileri, seismology: sismoloji, attenuates: sönümlenmek, azaltmak, significant: önemli, kayda değer, subsurface: yeraltı, migration: göç, correction: düzeltme, deploy: dağıtmak, area: alan, crust: kabuk, geology: jeoloji, oil: yağ / petrol / gaz, whale: balina, source: kaynak, deep: derin, amplitude: genlik, incident: olay / yük, analysis: analiz, land: arazi, streamer: hidrofon, sequation: sıralama, incidence: olay, geological: jeolojik, surface: yüzey, environmental: çevre, çevresel, marine: deniz.
No comments:
Post a Comment